Adil Yurtkuran 14.07.2016
Ramazan bu ayda benim için bereketiyle geldi. Bir süredir bulunduğum Cakarta’da Milli Kütüphane’nin zengin kaynaklarına gark olmuştum. Başkent Cakarta’nın hengamesine, Ramazan ayında bir de iftar telaşı, ayın ortasından itibaren de alışveriş çılgınlığı eklenirken, kütüphane ortamı bir kurtuluş vesile gibi oluyor. Her ne kadar tüm kurumlar gibi kütüphaneler de öğleden sonra üçte kapatılsa da, Ramazan ayının rehaveti içerisinde burada geçirilen birkaç saat bile inanılmaz bir keyif ve kemmiyet arz ediyor. Kütüphanenin özellikle beşinci ve yedinci katlarındaki el yazma eserler, 19. yüzyıl ikinci yarısından itibaren ve 20. yüzyıl başlarında yayınlanmış birincil kaynak niteliğindeki eserler, tozlu raflardan çalışma masalarının üzerine getiriliyor. Kimi el yazma eserlerin orijinallerinden ziyade Hollanda sömürge yönetiminin durmak bilmeyen ‘çalışma azmi ve ruhuna sahip’ memurlarınca transkripsiyonundan takip edilebiliyor. Aradan geçen bir yüzyıla rağmen, Latin alfabesiyle ve el yazısıyla yazılmış bölge tarihine ışık tutan eserler zaman tüneline taşıyor okuyucuyu...
Bunun akabinde Ramazan Bayramı geçirmek üzere Banda Açe’deydim. Endonezya’da on milyonlarca insanın tatil için seferber olduğu Ramazan ayının son günlerine yakın ben de kalabalığa kalmadan Banda Açe’ye ulaştım. Bu kutsal ayın Açe’de kendine has atmosferini bir kez daha teneffüs etme imkânı bulurken, şehirdeki bazı eş dostu da memleketlerine kaçmadan önce ziyaret etme fırsatı elde ettim. Bunlar arasında Indra adlı dostumun Peunayong semtinde Metodist Kilise’nin arka sokağındaki eskici dükkânı uğrak yerlerimden biridir. Zaman zaman hoş sohbet ettiğim Indra, meşgul olduğu işiyle pek de ilintisiz kabul edilse de, sahip olduğu entellektüel kapasitesiyle her görüşmemizde gelişmelere dair görüşleri ve yorumlarıyla kayda değer bir dosttur. Bu seferki ziyaretimde de bir benzeri yaşandı...
Cuma namazının ardından yakıcı sıcağa aldırmadan Indra’nın eskici dükkânının yolunu tuttum. Ayak üstü sohbet ederken, birden heyecanla “Ben de seni bekliyordum. Dur sana bazı kitaplar göstereceğim.” diyerek eve girdi. Bir süre sonra elinde bir çanta dolusu kitapla çıkageldi. Çantayı açıp kitapları tek tek çıkartıp sandalyenin üzerine koymasıyla heyecanım depreşmeye başladı. Bu kitapların öyle sıradan addedilebilecek eserler olmaması, aksine Açe’nin ‘dününde’ iz bırakmış ve bölge tarihine de derinlemesine nüfuz eden yazarların çalışmaları olması heyecanımı artırırken, kitapların kurt yemiş ve küf düşmüş sayfaları “tarihi dokuyu” biraz daha derinleştiriyordu. Dönüp Indra’ya “Nereden buldun bunları?” soruma “Şeriat Müdürlüğü’nden” (Dinas Syariah) şeklinde aldığım yanıt ise, dudak uçuklatacak cinstendi. Indra, “Bina yeni bir yere taşınıyormuş. Bu süreçte ellerindeki kitapları çıkartıyorlardı. Ben de ne varsa toplamaya çalıştım.” diye ekledi.
Pek de yabancısı olmadığım kitapları eksik sayfalarına küfüne aldırmadan birer birer kenara ayırırken, ilk etapta birincil ilgi alanıma dahil olmayanları da eledim. Eskicide karşıma çıkan eserlerden birkaçı şunlardı. Modern dönemde Açe toplumunun yetiştirdiği önde gelen sosyologlardan ve tsunamide hayatını kaybeden merhum Dr. M. İsa Süleyman’ın ‘Açe Tarihi’ (Sejarah Aceh) adlı eseri, Hollanda sömürgeciliğinin din/kültür politikalarının mimarı oryantalist Dr. Snouck Hurgronje’un artık bir klasik olan ‘De Atjehers’ isimli eserinin ‘Aceh: Rakyat dan Adat Istiadatnya’ başlığıyla Endonezyacaya yapılan kısmi çevirisi bulunuyor.
Açe’nin hatırı sayılır ilmi ve tecrübesi olan kampüs çevresinden şahıslarının yöneticilik yaptığı Şeriat Müdürlüğü’ndeki kitaplığı veya kütüphanesinden çıkan ve ‘çöpe’ atılan bu ve benzeri eserleri görmek en hafif ifadesiyle üzüntü verici. Eyalet’te istisnai bir yeri olduğuna kuşku olmayan böylesi bir kurumun, içinde nadir eserlerin de bulunduğu kütüphanesini bir yerden bir yere taşırken ki takındığı tutum üzerinde ciddiyetle durulmayı gerektiriyor. Eskici dükkanına ‘düşen’ eserler hali ise söz konusu kurumun sadece dünden kalan bir kayıtsızlık içerisinde olmadığını, kurtların yediği ve küflenmişlik halinden hareketle bu eserlerin bulunduğu birimin kendi haline terk edilmişliğinden bahsedilebilir.
26 Aralık 2004’de dünya tarihinin bugüne kadar görüp göreceği en büyük afete düçâr olmuş ve o gün şehirdeki arşiv ve eyalet kütüphanesi ile Ali Haşimi özel kütüphanesi’nin önemli ölçüde hasar gördüğü ve iki üniversitenin kütüphanesinin de kısmen etkilendiği; bir öncesinde on yıllarca çatışma ortamına maruz kalmış; biraz daha geçmişinde epeyce uzun bir süre Hollanda sömürgeciliği zulmü altında inlemiş Açe’de kendi tarihine, kültürüne ait değerler olarak addedilebilecek ve bugün eliyle dünden yarına aktarılmasında ehemmiyet bulunan yazılı malzemelere hem de Şeriat Müdürlüğü tarafından ‘yol verilmesi’nin anlaşılır bir yanı bulunmuyor. Bu durumun olsa olsa, İslam coğrafyasının neredeyse tümünü saran geçmişe ve birikime yönelik ‘içtensizlik’ ve ‘kayıtsızlık’ türünden bir bakışla bağdaşır bir yanı var. Bu nedenle benzer örneklerini bildiğimizden pek de şaşırtıcı gelmedi açıkçası.
Çantadan çıkan kitaplar arasında şunlar bulunuyordu.
M. Isa Sulaiman. (1997). Sejarah Aceh: Sebuah Gugatan Terhadap Tradisi, Jakarta: Pustaka Sinar Harapan.
C. Snouck Hurgronje. (1986). Aceh: Rakyat dan Adat Istiadatnya, (Tr.: Sutan Maimoen), Seri INIS 28, Jakarta.
Kustiniyati Mochtar. (1992). Memoar Pejuang Republik Indonesia Seputar ‘Zaman Singapura’ 1945-1950, Jakarta: Gramedia Pustaka Utama.
Sömürge topraklarında Hollanda ordusunda sipahi birliklerinden tank birliklerine bir buçuk yüzyıla varan süreci konu alan çalışma: C.A.Heshusius. (). Knil-Cavalerie: 1814-1950, Geschiedenis van de Cavalerie en Pantsertroepen van het Koninkliik Nederlands–Indische Leger.
Arapça’dan Endonezyaca bir çeviri çalışması: Zaki Najim Mahmud. (1994). Obsesi Budayawan, (Tr. : Rusydi H. M. Ali Muhammad),
Bunlara ilâve olarak 195.’ci sayfasına kadar eksik olan ancak bu sayfadan sonra aşağıdaki makalelerin bulunduğu bir çalışma:
“In Memoriam John M. Echols -25th March 1913-16th June 1982”, (syf.: 195-246):
David S. Moyer. “Cultural Constraints on Marriage: Anti-Exchange Behaviour in Nineteenth Century South Sumatra”, (syf.: 247-259).
Niels Mulder. “Abangan Javanese Religious Thought and Pratice”, (syf.: 260-267).
M. C. Ricklefs. “The Crisis of 1740-41 In Jawa: The Javanese, Chinese, Madurese and Dutch and the Fall of the Court of Kartasura”, (syf.: 268-290).
S. O. Robson. “Kakawin Reconsidered: Toward A Theory of Old Javanese Poetics”, (syf.: 291-391).
C. Skinner. “Munshi Abdullah’s Horrible Murder: The Ceretera Darihal Haji Sabar Ali”, (syf.: 320-347).
Bu gelişme üzerine kendisini tanıdığım Şeriat Müdürü’ne bir mesaj göndermeyi gereksiz buldum. Indra’ya ise, “Şayet benzer bir durumla karşılaşırsan aman mümkün olduğunca kitapları kurtar.” diyerek ona söyleyebileceğim en iyi şeyi söyleyerek yanından ayrıldım.
Tidak ada komentar:
Posting Komentar