Mehmet Özay 10 Mayıs 2016
Malezya’nın Saravak Eyaleti’nde Cumartesi günü yapılan Eyalet parlamento seçimlerinde, Birleşik Ulusal Malay Organizasyonu’nun (UMNO) başını çektiği Ulusal Cephe koalisyonu yüzde 87.8’lik oy aldı. Bu zafer, Ulusal Cephe koalisyonuna 82 üyeli parlamentoda 72 milletvekilliği kazandırırken, üçte iki çoğunluğu da beraberinde getirdi. Ülkenin en büyük eyaleti olması, zengin doğal kaynaklarıyla öne çıkan Saravak, on yıllarca Ulusal Cephe iktidarlarının oy deposu özelliğiyle de ülke siyasal yaşamında başat bir rol oynuyor. Saravak’da elde edilen bu son başarı, sadece Saravak’da mevcut iktidar yapısının devamını getirmekle kalmıyor, aynı zamanda ulusal politikada da Başbakan Necib bin Razak’ın elini güçlendiren oldukça önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Saravak Eyaleti halkı sergilediği siyasi eğilimle, bu seçimlerde de kimseyi yanıltmadı ve ulusal çapta bir seçim olmasa da, iki yıl sonra yapılması beklenen 14. Genel seçimler için federal hükümet iktidar çevrelerinde moral destek oluşturdu. Ve bu anlamda, bir kez daha Saravak’ın Ulusal Cephe koalisyonunun can simidi olduğu tasdik edildi. Bu seçim zaferi, 2011’den bu yana Eyalet başbakanlığını yürüten ‘Birleşik Bumiputra Partisi’ (PBB) başkanı Adnan Satem’in başbakanlığının devamı anlamı taşıyor. Ancak bu seçim sonucunun hiç kuşku yok ki ulusal düzeyde etkisi ise, Başbakan Necib bin Razak ve federal hükümete verilen büyük destek olarak değerlendiriliyor.
Cumartesi günü yapılan seçimde, hem Eyaleti yöneten siyasi partilerin hem de merkezin, yani UMNO’nun istediğini aldığı görülüyor. Seçim öncesinde en önemli kaygı, bir yılı aşkın bir süredir gündemi meşgul eden “1 Malezya Kalkınma Fonu”ndaki (1MDB) usulsüzlüklerdi. Bu usulsüzlüklerin doğrudan muhatabı ise, kurucusu olması sıfatıyla Başbakan Necib bin Razak ve hükümetiydi. Başbakanın bu konudaki sorumluluğunu artıran bir başka unsur ise, Maliye Bakanı sıfatını da taşıyor olması. Sadece ulusal siyasi gündemi belirlemekle kalmayan, çeşitli para transferleri nedeniyle ülke sınırlarının dışına taşarak uluslararası bir nitelik kazanan 1MDB konusuna paralel yürütülen bir başka süreç ise, Başbakan’ın kişisel hesabına yatırılan yaklaşık 681 milyon Dolarlık meblağın kaynağıyla ilgiliydi. Her ne kadar, başta Başsavcılık olmak üzere ülkenin önde gelen kurumlarınca başlatılan soruşturmalarda Başbakan’ın kişisel banka hesabıyla ilgili soruşturma sonunda ‘usulsüzlüğe’ rastlanmadığı sonucuna varılsa da, beş farklı ülkede bu fonla ilgili para transferlerine yönelik incelemeler sürüyor.
Yukarıda dile getirilen bu kaygı nedeniyle, en azından kimi çevrelerin beklentisi, Saravak halkının bir ‘ders’ vereceği yönündeydi. Bu ‘ders’, 2013 yılında Çinli seçmenin muhalefet partilerini tercih etmesiyle oluşan ‘siyasi tsunami’ şeklinde ortaya çıkması değil de, en azından muhalefet partilerinin alacakları oy oranlarında ve çıkaracakları milletvekilleri sayısında kısmi bir artışla bile mümkündü. Ancak bunun aksi olduğu görülüyor. Saravak seçmeninin tüm bu gündem süreçlerine ‘tepkisiz’ kaldığı şeklinde yorumlanabilecek siyasi eğilimi, temelde Saravak Eyaleti’nin ulusal siyasetle bağı veya bağlantısızlığını ortaya koyması bakımından da ele alınacak özellikler taşıyor.
Saravak Seçti UMNO Kazandı
Ancak seçim sonuçlarına bakıldığında, Saravak halkının kahir ekseriyetinin, yukarıda dile getirilen gelişmelere kayıtsızlığı ve de bu gelişmelerin Eyalet siyasetinde bir karşılığının olmadığını ortaya koydu. Elde edilen bu seçim zaferi, hiç kuşku yok ki, en başta Başbakan’ın rahat bir nefes almasını sağladı. Alınan seçim sonucu nihai olarak iktidardaki Ulusal Cephe, daha doğrusu UMNO’nın kazanç hanesine yazıldı. Bu zafer, hiç kuşku yok ki, Başbakan’ın parti ve iktidar koalisyonundaki yerini sağlamlaştırırken, iki yıl sonra yapılması beklenen 14. Genel seçimler için de önemli bir moral destek anlamı taşıyor. Saravak halkının genel seçimlerde bugüne kadar verdiği oylar gibi, bir sonraki genel seçimlerde de vereceği oylar, merkezi hükümet için var oluşsal bir önem taşıyor. 2000’li yılların başında muhalefetin başlattığı ‘reform hareketi’, özellikle 2008 ve 2013 yıllarında yapılan genel seçimlerde Malay Yarımadası’nda beş eyaletin yönetiminin kazanılması ve önemli oy artışına yol açmıştı. Öyle ki, 2013 seçimlerinde muhalefetin toplam oyunun yüzde 52’yi bulması 58 yıldır iktidardaki UMNO ve ulusal cephe’nin gidişinin yakın olduğunun işaretiydi. Bu süreçte, UMNO öncülüğündeki Ulusal Koalisyon’un seçimleri kazanmasında tek amil ise Saravak oldu. Bu nedenle hem iktidar hem de muhalefet için Saravak seçmeninin siyasi eğilimlerinde yaşanacak herhangi bir değişiklik ulusal siyaseti doğrudan etkileme gücüne sahip. Son seçimde bu etkinin halen UMNO lehine olduğu görülüyor.
Muhalefet İç Çatışmaların Gölgesinde Kaldı
Bu seçimde, muhalefet istediği oy artışını sağlayamadı. Muhalefet bloğundaki ‘Halkın Adaleti Partisi’ (PKR) sahip olduğu üç milletvekilliğini yeniden kazanırken, ‘Demokratik Eylem Partisi’nin (DAP) beş milletvekilliğini kaybedip sadece yedi milletvekilliği kazanması açıkçası bir siyasi erozyon. Bu durumda, muhalefet önceki seçimlerde olduğu gibi seçim komisyonuna yüklediği bazı usulsüzlükleri, merkezi hükümetin Eyalet’e yönelik 1.19 milyar dolarlık yatırım ilanının arkasındaki maddi ilişkiler, kampanya döneminin demokratik eğilimden uzak oluşu gibi faktörleri dile getiriyor. Önde gelen muhalefet liderlerinin Saravak Eyaleti’ne girmelerine izin verilmemesi ve muhalefetin kampanya araçlarından mahrumiyeti gibi özellikler dikkate alındığında bunda haklılık payı yok değil.
Ancak muhalefetin kendi içinde yaşadığı sorunlar da Saravak seçimlerinde arzu edilen oy patlaması yapamamasının nedenleri arasında bulunuyor. Özellikle geçen yıl Malezya İslam Partisi’nin (PAS), ‘Halk Cephesi’ (Pakatan Rakyat) koalisyonundan ayrılması; ardından PAS’ın içindeki ‘Erdoğancılar’ adı verilen grubun bir partiden ayrılıp, Emanet Partisi (Amanah) adıyla yeni bir siyasi parti çatısı altında siyasete devam etmeleri; DAP ve PKR arasında yeni bir muhalefet koalisyonu oluşturulsa da, iki siyasi parti liderleri arasında bitmek bilmeyen ve Saravak’da aday belirleme sürecine kadar tevarüs eden sürtüşme; bir süredir muhalefet kanadında işlerin iyi gitmediğinin göstergesiydi. Temelde muhalefeti birarada tutan yegâne unsur olarak dikkat çeken Enver İbrahim’in hapsedilmesinin de, muhalefet içerisindeki çatışmacı tablonun ortaya çıkmasına sebep olduğuna dikkat çekmek gerekir.
Etnik Gruplar Ulusal Siyasete Mesafeli
Saravak halkının ulusal siyasette yaşanan çalkantılardan niçin uzak kaldığı üzerinde kısaca durulmalıdır. Hiç kuşku yok ki, Saravak Eyaleti pek çok yönüyle merkezden, yani Malay Yarımadası’ndan farklılıklar taşıyor. Bu farklılığı kısaca açıklamak, Saravak siyasetinin Kuala Lumpur siyasetinden farklılaşmasını anlamayı da bir ölçüde kolaylaştıracaktır. 1963 yılında Malezya Federasyonu’na bağlanan ve o süreçte yapılan anlaşmalara göre, Saravak Eyaleti yönetim, göçmen ve hukuki alanda otonom özellik gösteriyor. Bu idari yapılanmanın siyasetteki karşılığıyla, Eyalet seçimlerinde daima olarak yerel partilerin öne çıkmasıdır. Eyalet’te yaşayan çok farklı etnik toplululara mensup kesimlerin Malay Yarımadası’yla siyasi ve kültürel ortak noktalarının azlığı da yerel partilere teveccühün süreklilik arz etmesine yol açıyor. Bunun dışında, örneğin geniş yüz ölçümüne rağmen, nüfus yoğunluğunun azlığı; sayısı kırka varan etnik yapılara ev sahipliği yapması, tarım ve ormancılık kaynaklarına dayalı ekonomisi gibi dikkat çeken bazı hususlar da var.
Son seçimde de görüldüğü üzere, Eyalet’teki yerel siyasi partilerin ve de seçmenin Malay Yarımadası’ndaki merkez siyasete yaklaşımlarında ‘kayıtsızlık’ dikkat çekiyor. Eyaleti yöneten siyasi elit, UMNO liderliğindeki iktidar ile, PKR öncülüğündeki muhalefet koalisyonu arasında 2000’li yılların başından bu yana devam eden mücadelede yer almadığı gibi, bu konuda herhangi bir ilgi de sergilemiyor. Bu anlamda Saravak’ın ekonomik kalkınması siyasi elit için birincil öncelik oluyor. Tabii bu noktada sıra, Eyalet’te ekonomiyi ayakta tutan ve ortaya çıkan kalkınma hamlelerinden kimler faydalanıyor diye sormaya geldiğinde karşımıza gene bu siyasi elit ve uzantıları çıkıyor.
Saravak Kalkınmaya Aç
Öte yandan, UMNO öncülüğündeki merkez siyasi yapılaşmanın Saravak Eyaleti’yle bağı sorgulandığındaysa, karşımıza birincisi siyasi ikincisi ekonomik olmak üzere iki temel olgu çıkar. Bu eyaletin her seçimde büyük bir oy potansiyeli olması ve dolayısıyla Ulusal Cephe koalisyon hükümetleri için bir kurtarıcı rolü oynaması, merkez siyasi elit için bu Eyaletin ‘kontrol altında tutulmasını’ ve bu sürecin devamlılık arz etmesini gerektiriyor. Saravak’ın bu öneminin farkında olan Başbakan hükümet üyeleriyle birlikte, yaklaşık son bir aydır, Saravak’a kamp kurması da bunun somut göstergesiydi. İkincisi ise, Eyalet’te çıkartılan petrol başta olmak üzere orman ürünlerinden elde edilen gelir. Özellikle petrol gelirlerinden elde edilen gelir konusunda, Eyalet yönetiminin tatmin olmadığı ve bir süredir merkez ve eyalet yönetimleri arasındaki paylaşımdan daha fazla hak elde etme istiyor. Başbakan Necib bin Razak, seçimlerden sadece iki gün önce, Eyalet başkenti Kuching’de yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında Saravak yönetiminin petrol gelirlerinden talep ettiği artışın küresel petrol fiyatlarına atıfta bulunarak mümkün olmadığını söyledi. Ancak bunun yerine, Saravak’ı maddi anlamda kalkındıracak milyar dolarlık yatırım desteğini eyalet halkına müjde olarak sundu.
Saravak’da, ulusal siyasete ilgi yerine, yerel sorunların ve bunlarla ilgili çözümlerin öne çıktığı bir seçim yaşandı. Elde edilen sonuç, Eyalet’te iktidar aygıtını elinde tutan yerel siyasi partiler ve elitlerin varlığını pekiştirirken, federal hükümet için de yakın geleceğe umutla bakmasını sağlayan bir sonuç çıkardı.
Tidak ada komentar:
Posting Komentar