 Parlamento üyesi olmasının üzerinden henüz neredeyse bir ay  geçmişken, 24 yılın ardından ilk defa yurt dışına çıkan Suu Kyi'nin bu  uluslararası yönelimi sadece siyasi ve entellektüel kariyerini tatmin  anlamı taşımıyor elbette. Bu Suu Kyi özelinde Myanmar'ın küresel topluma  açılması ve bundan hasıl olacak gelişmelerle yakından alâkalı. Tabii  bundan önce ülke içi siyasi ve toplumsal barışın en sembolik  göstergelerinden biri olmasıyla dikkat çekiyor. Ne demek istiyoruz? Ne  kendisine sunulan Nobel Ödülü'nü almak, ne de eşinin cenaze törenine  katılmak için ülkesini terk etmiş Suu Kyi, bugün ülkesini terk  edebiliyorsa, bunun yegâne nedeni, ülkesine dönüşünden emin olmasından.  Dün, askeri cuntanın gitmesine izin verdiği, ancak dönüşünde ülkeye  kabulünün kuvvetle muhtemel söz konusu olmamasıyla yukarıda  zikrettiğimiz ciddi nedenlere rağmen ülkesini terk etmemişti Suu Kyi.  Şimdi, birbiri ardı sıra gerçekleştireceği uluslararası ziyaretleri  Myanmar hükümetinin Suu Kyi özelinde muhalefetle ve toplumsal kesimlerle  'yeniden buluşma'sı bağlamında değer kazanıyor.
Parlamento üyesi olmasının üzerinden henüz neredeyse bir ay  geçmişken, 24 yılın ardından ilk defa yurt dışına çıkan Suu Kyi'nin bu  uluslararası yönelimi sadece siyasi ve entellektüel kariyerini tatmin  anlamı taşımıyor elbette. Bu Suu Kyi özelinde Myanmar'ın küresel topluma  açılması ve bundan hasıl olacak gelişmelerle yakından alâkalı. Tabii  bundan önce ülke içi siyasi ve toplumsal barışın en sembolik  göstergelerinden biri olmasıyla dikkat çekiyor. Ne demek istiyoruz? Ne  kendisine sunulan Nobel Ödülü'nü almak, ne de eşinin cenaze törenine  katılmak için ülkesini terk etmiş Suu Kyi, bugün ülkesini terk  edebiliyorsa, bunun yegâne nedeni, ülkesine dönüşünden emin olmasından.  Dün, askeri cuntanın gitmesine izin verdiği, ancak dönüşünde ülkeye  kabulünün kuvvetle muhtemel söz konusu olmamasıyla yukarıda  zikrettiğimiz ciddi nedenlere rağmen ülkesini terk etmemişti Suu Kyi.  Şimdi, birbiri ardı sıra gerçekleştireceği uluslararası ziyaretleri  Myanmar hükümetinin Suu Kyi özelinde muhalefetle ve toplumsal kesimlerle  'yeniden buluşma'sı bağlamında değer kazanıyor.Yani Suu Kyi'nin ziyaretleri, ülkede siyasi reformların yürürlüğe  girmekte olduğunun dünya kamuoyuna izahının göstergesel boyutunu teşkil  ediyor. Bu ziyaretin bir başka anlamı, ülkeye uluslararası çevrelerin  yaptırımlarının sonlandırılmasında da bir değere sahip. Bir yandan  reform çabasını sürdürmekte olduğunu göstermeye çalışan hükümet, öte  yandan halkın yoksulluğu ve yoksunluğunun bir an önce giderilmesi  konusunda özellikle de ekonomik kalkınmanın bir an önce ülke  topraklarında yeşermesini arzu eden Suu Kyi'nin çabalarının ortak olduğu  söylenebilir. Ancak bu ortaklığın, siyasi erk düzeyinde nasıl bir  yansıma bulacağını bugünden kestirmek güç. Yani, ülkenin ekonomik  kalkınma sürecine girmesine destek veren ve bugün 'yarı-cunta' görünümü  sergileyen hükümet, bu sürecin hasılasını kendine biçmekte mahir  davranırsa ne olacak? Beklentilerin ekonomi ile sınırlı olmadığı,  sosyo-kültürel ve de etnik değerler üzerinde de hissedilir ve arzu  edilir bir 'rahatlamanın' hedeflendiği süreç Suu Kyi'e olan ihtiyacı  daha da güçlendirir mi?
Önce  hangi ülkeleri gündemine aldığına bakalım. Seyahatinin ilk durağı  sayısı iki milyonu bulan Myanmar göçmenlerine ev sahipliği yapan  Tayland'ın başkenti Bangkok. Özellikle iki ülke sınırındaki Karen  Bölgesi'nden siyasi veya ekonomik nedenlerle göç etmek zorunda kalan  Myanmarlılar, ülkelerindeki açılım politikalarına paralel olarak geri  dönüş umudunu taşıyorlar. Aslında, iş gücüne ve ülkenin siyasi ve  toplumsal yaşamına niteliksel katkı sağlayacak entellektüel birikime  ihtiyaç hissedilmiyor değil. Bu ihtiyaçı, Suu Kyi'nin Ekonomi Forumu'nda  yaptığı konuşmada açıkça dile getirdi.
Bu, manevi bağın ötesinde, Tayland'ın komşu ülke ve ASEAN üyeliğinden  hareketle Myanmar için önemi büyük. Batılı ülkelerin yaptırımlarının  gündemde olduğu yıllarda ülkede ekonomik anlamda varlık katan nadir  ülkelerden biriydi Tayland. Bangkok'daki konukluğu Dünya Ekonomi  Forumu'na katılımıyla resmi bir hüviyet kazandı. Bu forum üzerinden,  dünya yatırımcı ülkelerinin Myanmar'a biçecekleri ekonomik formatta  ortaya konulacağına kuşku yok. Günün getirdiği zorunluluklar bağlamında  Suu Kyi, yatırımcı ülkelere ne yapmaları gerektiğini söyleme hakkını  kendinde bulmadığını ifade etse de, ülkesinin neye ihtiyacı olduğuna  odaklanmasıyla aslında yönlendirme gücünü kendinde sakladığını ortaya  koyuyor. Konuşmasında yolsuzluk olgusuna doğrudan temasta bulunan ve  küresel yatırımların sıradan Myanmar halkının sorunlarına çare olacak  bir bağlamda gerçekleşmesine vurgu yapan Suu Kyi, daha önceki  yazılarımızda dile getirdiğimiz gibi, ülkenin "yatırım cennetine"  dönmesinin sanıldığı gibi, tüm kesimlere maddi refah getireceği gibi  lineal bir ilişki yanılsamasına dikkat çekiyordu. Bununla birlikte,  ülkesinin dünya ekonomisinin öncü üyelerinin katkısıyla alacağı yönde ne  kadar karar mercii olduğunu zaman gösterecek.
Suu Kyi'nin, Bangkok'un ardından Avrupa'da çeşitli ülkeleri ziyaret  edecek olması dünya sahnesine çıkışının önemli bir basamağını teşkil  edecek. Önce 14 Haziran'da Cenova'da ILO toplantısına iştirak edecek  ardından da 16 Haziran'da Oslo'da tam 21 yıl önce adına verilen Nobel  Ödülü'nü alacak. Norveç, İsveç ve Finlandiya gibi Kuzey Avrupa  ülkelerinin Güneydoğu Asya topraklarındaki sivil ve siyasi hareketlere  yönelik ilgileri dikkate alındığında, burada bir dizi görüşmelerin  yapılacağını düşünmemek mümkün değil. Bu ziyaret silsilesinin en  görkemli bölümünü ise 21 Haziran'da İngiltere Parlamento'sunda yapacağı  konuşma olacak.
Bu ziyaretlerin kümülatif değerinin, çoktan Myanmar üzerine bölge  ülkelerini üs seçerek çalışmalara başlamış olan sivil kurumların giderek  daha çok ülke içinde hareketliliklere yol açacak girişimlere vesile  olacaklarını öngörebiliriz. Bu değer, bir yandan ülkeyi 2014 yılındaki  ASEAN başkanlığına hazırlama anlamı taşırken, genel sosyo-siyasi ve  ekonomik dönüşümü de göz ardı etmeyecektir.
http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=212159 
 
Tidak ada komentar:
Posting Komentar